Doğum sonrası dönemin anneler için
hem çok mutlu hem de çok stresli bir dönem olduğunu belirten Lansinoh Türkiye
Pazarlama Müdürü Derya İşçioğlu, “Bazı annelerde bu stres seviyesi normalin
üzerinde yaşanabiliyor. Doğum sonrası depresyon olarak adlandırılan bu süreç
aileler için çok yıpratıcı olurken, anne ile bebek arasındaki o ilk güçlü bağın
kurulmasında da problemlere neden olabiliyor” dedi.
30 yıllık emzirme deneyimi ile bebeklerin daha uzun süre anne
sütü ile beslenmesi için çalıştıklarını söyleyen İşçioğlu; “ Doğum sonrası
depresyonu emzirme sürecini de çok olumsuz etkiliyor. Annenin stres seviyesi
hormonel düzenini negatif etkileyerek sütün azalmasına hatta kesilmesine neden
olabiliyor. Anne bebeği görmek hatta ona dokunmak bile istemeyebiliyor” dedi.
Annelerin bebeklerini emzirirken büyük bir rahatlama
hissettiğini belirten ve bunun nedeninin emzirme sırasında salınan oksitosin
hormonu olduğunu söyleyen İşçioğlu; “ Oksitosin hormonu kasların kasılarak
sütün dışarı çıkmasını sağlar, annenin rahminin toparlanmasına yardımcı olur.
Bunun yanında birçok araştırma gösteriyor ki oksitosin aynı zamanda rahatlama
sağlıyor. Amerika’da The National Institutes of Health (NIH)’ın 2012 yılında
9000 annenin üzerinde yaptığı bir araştırma, emzirmeyi erken dönemde sonlandırmış
ya da hiç emzirmemiş annelerin doğum sonrası depresyona yakalanma riskinin daha
yüksek olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.
Anneler,
"bebekleri daha sağlıklı olsun diye" emzirmeyi seçiyor
Lansinoh'un tarafından yapılan “Emzirme Araştırması 2014”
kapsamında, annelere neden emzirmeyi seçtikleri sorulduğunda, araştırmaya
katılan tüm ülkelerde, annelerin büyük bir çoğunluğu "bebeğimin sağlığı
için" yanıtını verdi.
Bebeklerinin sağlığı için emzirmeyi seçen annelerin oranı en
yüksek Brezilya'da yüzde 91, en düşük Fransa'da yüzde 76. Türkiye'de ise
bebeğimin sağlığı için emziriyorum diyen annelerin oranı yüzde 89.
Araştırma yapılan tüm ülkelerde annelerin çok büyük bir
bölümü kendileri emzirmiş olsalar da olmasalar da "emzirmek bir bebeği
beslemenin en doğru yoludur" diyor. Türkiye'de bu oran yüzde 96,8.
Annelerin ideal
emzirme süreleri ve bu hedefleri gerçekleştirme oranları ülkeden ülkeye
farklılık gösteriyor ancak Türkiye bir istisna!
Araştırmaya göre; yedi ülkedeki (Brezilya, Çin, Almanya,
Macaristan, Meksika, İngiltere ve ABD) annelerin büyük oranı ideal emzirme
süresinin 6-12 ay olduğunu belirtiyor. Fakat sadece Çin'de anneler bu
hedeflerini yüksek oranda gerçekleştirebiliyor.
Fransa'da ise hem hedeflenen emzirme süresi oldukça kısa 3-6
ay, hem de bu hedefi gerçekleştirebilen annelerin oranı sadece yüzde 31.
Türkiye ise bu konuda bir istisna. Annelerin yüzde
53'nün hedeflediği emzirme süresi 12-24 ay ve yüzde 43 oranında bu hedef
gerçekleşiyor. (Dünya Sağlık Örgütü ilk altı ay sadece anne sütü, sonrasında da
ek gıdalarla birlikte 2 yaşına kadar anne sütü verilmesini öneriyor.
0 yorum:
Yorum Gönder