Uzman Pedagog Elif Erol bugünden itibaren 15
günde bir bizimle makalelerini sizler için paylaşacak. İşte ilk makalemiz:
BEBEĞİN BEDEN DİLİNİ ANLAMAK
Annesinin karninda yaklasik 9 ay 10 gelişim
sürecini tamamlayan bebek dünyaya geldiginde, tek tanıdığı, bildigi hatta dahada
ilerei gidersek tek ihtiyac duydugu kisi annesidir.
Dünya, bebek için her an yeni duygular, bilgiler edinecegi yer olabilir belki ama annesinin karnından, güvenli evinden ayrılmış olmanın verdigi korkularida içerden yerdir aynı zamanda. Burası neresi, ne lüzum vardı da çıktım, benim evim daha rahatti, daha beslenmeyi bile bilmiyorum, nefes almayi yeni ogrendim, bunlari bana kim ogretecek,burdaki insanlar kimler, bana zarar verirler mı, ihtiyaclarımı kim karşılayacak, bana kim bakacak… Ne cok bilinmezlerle dolu bir yasam. Daha iyi empati kurmak için adını bile bilmediğiniz bir gezegene hangi amaçla olduğunu, nedenini, süresini bilmeden bir anda isinlandiginizi duşunun, nasıl hissederdiniz?
Bebeğe yardımcı olabilmek, ona iyi bir anne olabilmek için onu hissetmek gerekir ki genelde anneler bebeklerini hissederler. Ne zaman neye ihtiyacı olduğunu, ağlamalarının sebebini herkesten daha iyi tahmin ederler. Bebeklerse her ihtiyaclari için farklı tinilarda aglayarak annelerine yardımcı olurlar.
Dünya, bebek için her an yeni duygular, bilgiler edinecegi yer olabilir belki ama annesinin karnından, güvenli evinden ayrılmış olmanın verdigi korkularida içerden yerdir aynı zamanda. Burası neresi, ne lüzum vardı da çıktım, benim evim daha rahatti, daha beslenmeyi bile bilmiyorum, nefes almayi yeni ogrendim, bunlari bana kim ogretecek,burdaki insanlar kimler, bana zarar verirler mı, ihtiyaclarımı kim karşılayacak, bana kim bakacak… Ne cok bilinmezlerle dolu bir yasam. Daha iyi empati kurmak için adını bile bilmediğiniz bir gezegene hangi amaçla olduğunu, nedenini, süresini bilmeden bir anda isinlandiginizi duşunun, nasıl hissederdiniz?
Bebeğe yardımcı olabilmek, ona iyi bir anne olabilmek için onu hissetmek gerekir ki genelde anneler bebeklerini hissederler. Ne zaman neye ihtiyacı olduğunu, ağlamalarının sebebini herkesten daha iyi tahmin ederler. Bebeklerse her ihtiyaclari için farklı tinilarda aglayarak annelerine yardımcı olurlar.
Bebekler kendilerini nasıl ifade
ederler?
Konuşma ifade ediliş şekli olsa
da, araştırmalar bebeklerin konuşamadıkları dönemde de kendilerini ağlama ve
mırıldanmalarındaki ses tonları ile ifade ettiklerini ortaya çıkarmıştır. Buna
göre sağlıklı bir bebek günde ortalama 1 ila 4 saat ağlıyor. Doğuştan sağlık
problemi olan bebekler ise ya daha fazla ağlıyor ya da aşırı şekilde sessiz
kalıyor. Bu ağlamalar bebek acı çektiğinde keskin bir feryat, acıktığında düşen
ve yükselen ses tonuyla kısa kısa ağlamalar ve yorulduğunda ise müzikal bir
ağlama sesi olarak duyuluyor.
Araştırmalarda dikkat çeken bir diğer nokta,
bebeklerin farklı hislerine göre ağlama türleri geliştirmesi. Acıktığı zamanki
ağlama tınısı ile altını ıslatığı zamanki ağlama tınısı ya da ilgi beklediği
zamanki ağlama tınısı arasında farklar var ve dikkatli anneler bu farkları
algılayıp ona göre bebeklerinin ihtiyaçlarını giderebiliyorlar. Bebeklerin bu
şifreli ağlama türlerinin bilinmesi annenin de işini kolaylaştır.
Bebeklerin ağlama türlerini şu şekilde
sıralayabiliriz;
Acı
çektiğinde: Bebek acı çekiyorsa keskin bir feryat,
nefes almadan devam eden kısa periyodik bir çığlık atabilir ve içe doğru
çekilerek ağlayabilir.
Acıktığında:
Düşen ve yükselen ses tonuyla kısa kısa ağlayan bebek acıkmış olabilir.
Bebekler böyle durumlarda parmaklarını emer, yanaklarına vurur, annesi
tarafından kucağa alınıncaya kadar da ağlamayı kesmez.
Yorulduğunda:
Bebeğin uykusu geldiği zaman yumuşak şekilde, tıpkı şarkı söyler gibi
ritmik bir şekilde ağladığı gözlenmiştir.
Sıkıldığında:
Yankı yapan bir ses tonuyla ağlayan bebek sıkılmış olabilir. Bu durumda
bebek, ağlamasını kucağa alınıncaya kadar kesmez.
Rahatsız olduğunda:
Bebek huysuz ve aksi bir ses tonuyla ağlıyorsa, bu ağlama türünde
bebeğin altını ıslattığı, üşüdüğü, terlediği mesajları alınabilir.
Dilin Kazanılması
Dönem | Form | İçerik | Kullanım |
I. dönem (0-8 hafta) |
Refleksif ağlama Yaşamsal solunum Ses ayırt etme |
Biyolojik ve fiziksel gereksinimler | Göz teması Vücut hareketi |
II. dönem (8-20 hafta) |
Gığıldama ve kahkaha atma Ünlü benzeri sesler Ağlama daha kontrollü |
Ayırt edici ağlama Açlık, sıkıntı |
Oyunlar Rutinler |
III. dönem (16-30 hafta) |
Konuşma üzerinde artan kontrol Uzatılmış ses çıkarma Babıldama |
Semantik işlevlerin başlaması | İletişim amacı |
IV. dönem (25-50 hafta) |
Tekrarlanan hece kümeleri Jargon konuşma Bazı sözcükler |
Anlamsal işlevlerin genişlemesi | Bir ifadenin dile getirilişi |
V. dönem (9-18 ay) |
Kalıp sözcükler Dile geçiş |
Aşırı uzatma Eksik uzatma |
Bir özelliğin ifade edilişi |
Stark. (1989). Prespeech segmental feature
development. P.Fletcher & M.Garman (Ed.) içinde Language Acquisition
(pp.15-32). New York: Cambridge.
Yetiskinlerde olduğu gibi bebeklerde de kendini
ifade ediş sekilleri farklılık gösterir. Belirli global beden hareketlerinin
benzer özellikleri olsa da esas hassas olunması gereken annenin kendi bebeğine
olan duyarlılığı ve dikkati olmalıdır.
Bu global beden hareketleri ve anlamlarını söyle siralayabiliriz
Mutlu heyecanlanma hareketleri
- El ve kollar yandan one doğru uzanır, hizli hizli cirpinir, ayaklar koşma hareketi yapar ya da topuktan yere vurur.
- Ağızda salyalama olur.
- Gözler açılır.
- Göz teması kurar, karşısındakinin mimiklerini taklit etmeye çalışır.
- Dudaklarini değişik sekillere sokarak ( uuu, ayn ayn, iiii…) konuşmaya çalışır.
Mutsuz, heyecanlanma ve gerginlik hareketleri
- El, kol, bacaklar yere vurma hareketi yapar.
- Kafa saga sola sallanır.
- Tum beden dışa doğru sıçrama, germe hareketi yapar.
- Tum bedeniyle dönmeye çalışır.
- Alnını buruşturur, gözlerini kısar yada kapatır, yüzünü ekşitir, isteksizlik hareketleri yapar.
Gaz sancısı hareketleri
Bacaklarını karnına çeker, yüzü kızarır, zaman zaman nefesini tutar, zorlanma hali gösterir, acı çektiği için isteksizdir.
Bebek dünyaya emme refleksiyle gelir ve dünyaya
geldiğinde tüm enerjisini emmeye harcar, ilk 3 ayda annesiyle yoğun ilişki
içerisinde olan bebeğin emme enerjisiyle dikkat kapasitesi gelişir bu da zamanla
önce memeye sonra anneye bağlanmasına sebep olur. Süreci sağlıklı geçiren
bebekler annelerini görünce heyecanlanır, güler, bacaklarını hızlı hızlı
sallarlar, kollarını yana ve öne açma hareketi gösterirler. Bu gösteri anne ile
bebek arasında bebeğin başta ruh sağlığı olmak üzere pek çok gelişimini
etkileyecek bağlanma kapasitesinin oluştuğunu gösterir. Bu bebekler annelerini
çok hızlı içselleştirirler.
Bağlanmanın yansımaları annede de benzer şekilde
olur aslında, bebeğini uykudan uyanmış gören annenin içgüdüsel olarak
gülümsemesi, aynı odada olmasalar bile uyandığını, acıktığını hissetmesi sık
görülür ki bu da annenin bebeğini aklında tutabilmesi demektir. Annesinin
aklında olduğunu hisseden bebek ise kendini son derece güvende hissederek
gelişimini devam eder.
Bebeğin anne karnındaki gibi huzurlu olabilmesi
için annenin bebeği hissedebilen bir ilişki içerisinde olması gerekir. Acıkma,
üşüme, alt ıslatma… durumlarını hemen fark edip müdahale etmesi bebeğin iyi
hissetmesini sağlar. Bu nedenle asıl olan annenin olabildiğince ilişkisini doğal
yaşaması ve özellikle ilk aylarda bebeğinden başka meşguliyetlerin içine hızlı
girmemesidir.
0 yorum:
Yorum Gönder